Türk EnglishFrançaisРусскийالعربية

İş Kazası Tespit Davası Nedir?

İş Kazası Tespit Davası Nedir?

 

İş Kazası Tespit Davası Nedir?

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu iş kazasını “İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay” olarak tanımlamışlardır. İş kazası, işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi zorunludur. Eğer işveren bildirim yapmazsa işçi de SGK’ya bildirim yapabilecektir. Bildirim yapıldıktan sonra SGK müfettişler aracılığıyla inceleme yaparak meydana gelen olayın iş kazası olup olmadığını ve tarafların kusur durumunu belirleyen bir inceleme raporu düzenler. Eğer inceleme raporunda olayın iş kazası olduğu belirtilmiş ise hak sahibi doğrudan iş mahkemesinde maddi manevi tazminat davası açabilecektir.

İş kazası, Sosyal Güvenlik Kurumuna  bildirilmesine rağmen SGK olayı iş kazası olarak kabul etmemiş ise hem SGK hem de işverenin davalı olarak gösterileceği bir” tespit davası “açılabilecektir. İş kazası tespiti davasında zamanaşımı süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. İş kazası tazminat davası, tespit davası kesinleştikten sonra açılmalıdır. İş kazasının tespiti davası, işçi lehine sonuçlanırsa maluliyet halinde işçiye, ölüm halinde ölenin hak sahibi yakınlarına SGK tarafından düzenli bir gelir bağlar. Bağlanan gelirin belli bir kısmı, tazminat davasında talep edilen tazminat miktarından indirilir.

İş kazası SGK’ya bildirilmeden tazminat davası açılmışsa, iş mahkemesi tarafından davacıya iş kazası iddiasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar etmesi için süre verilmelidir. Olayın kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde bu kez Sosyal Güvenlik Kurumunun ve hak alanını etkileyeceğinden işverenin taraf gösterildiği “iş kazasının tespiti davası” açması için davacıya süre verilmelidir. Açılacak olan bu tespit davasının neticesi tazminat davasını gören mahkemece beklenerek sonucuna göre yargılama yapılmalıdır.Örnek bir yargıtay kararı vermek gerekirse Somut olayda; iş kazası olduğu iddia olunan 20.04.2006 tarihli olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalının maluliyet oranının tespiti ve giderek kendisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Bu açıklamadan olarak belirtilen husustaki eksiklik giderilmeden Mahkemece neticeye varılması doğru olmamıştır.Bunun yanında yargılama konusu trafik kazasında tüm kusur kendisinde bulunan dava dışı sürücü Metin G. davalı şirket çalışanı(istihdamı) olup yine kazaya konu aracın da davalı işverene ait bulunmasına göre davalı şirketin gerek istihdam eden olarak gerekse araç işleten olarak anılan kazada kusursuz sorumluluğunun bulunacağının mahkemece karar yerinde gözetilmemesi de ayrıca hatalı olmuştur.

Yapılacak iş; öncelikle davacıya 20.04.2006 tarihli iş kazası iddiasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar etmesi için önel vermek, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde bu kez Sosyal Güvenlik Kurumunun ve hak alanını etkileyeceğinden işverenin hasım gösterildiği “iş kazasının ve maluliyet oranının tespiti” davası açması için davacıya önel vererek açılacak olan bu tespit davasının neticesini beklemek, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu kez davacının anılan kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının tespiti için Kuruma müracaat etmesini sağlamak ve buradan çıkacak sonuca göre davalı şirketin gerek istihdam eden gerekse araç işleten olarak kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu da gözeterek tüm delileri bir arada değerlendirip neticesine göre karar vermekten ibarettir.”

Danışman Talep Edin