Türk EnglishFrançaisРусскийالعربية

Trafik Kazası Nedeni İle Manevi Tazminat Davası

Trafik Kazası Nedeni İle Manevi Tazminat Davası

 

Trafik Kazası Nedeni İle Manevi Tazminat Davası

Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” demek suretiyle manevi tazminat kavramını açıklamaktadır. Trafik kazası geçiren bir kişinin manevi tazminat alabilmesi için bedensel bütünlüğünün zarar görmesi veya bu kazada bir yakınının ölmesi gerekmektedir. Bedensel bütünlükten kastedilen, kişi varlığına ilişkin bütün haklarıdır. Bu haklar; ruh, beden, hayat, şan, şöhret vs. gibi haklarıdır. Manevi tazminattan bahsedebilmemiz için kaza sonucunda kişinin herhangi bir kişilik hakkına zarar verilmiş olması gerekmektedir. Trafik kazası sonucu manevi tazminat talebinde bulunan kişinin kişilik haklarına bir tecavüz olup olmadığını hâkim takdir edecektir. Burada hâkime geniş bir takdir yetkisi verilmiştir.Manevi tazminatın belirlenmesinde ana ölçüt olan acı ve üzüntüyü belirlemenin sübjektif olması sebebiyle karar verilirken ince eleyip sık dokunması gereken bir konudur. Ayrıca oluşan trafik kazasının niteliği dikkate alınmalıdır. Yine oluşan kazada kusur oranlarına da dikkat etmek gerekmektedir. Manevi zarar hesaplanırken tarafların ekonomik durumları da göz önünde bulundurulmalıdır.

Trafik kazalarında yaralamalı olması bakımından veya ölümlü olması bakımından iki farklı açıdan manevi tazminat talebinde bulunulabilmektedir. Yaralamalı trafik kazalarında zarar gören kişi bizzat çektiği acı ve üzüntüden dolayı kazaya sebep olan kişi veya kurumlardan tazminat talep edebilir.Ölümlü trafik kazalarında ise ölenin yakınları duydukları acı ve üzüntü için kazaya sebep olan kişi veya kurumlardan manevi tazminat talebinden bulunulabilir. Ayrıca bazen kasko poliçesi klozunda manevi tazminat maddesi geçmektedir. Bu durumlarda sigorta şirketi belli bir limite kadar manevi tazminatı karşılayabilmektedir.  Doğrudan hukuk mahkemelerinde dava açmak yerine önce sigorta şirketine başvurup sonra Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmak daha mantıklıdır.Trafik kazalarında manevi tazminat talebinde bulunulduğunda hâkimin bakması gereken en önemli durumlardan bir tanesi kusur durumunun araştırılmasıdır. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk dairesinin E:2016/2286 E,  K:2019/338 Sayılı kararında konuyla alakalı şöyle bir karar vermiştir.

1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

2- Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde müterafik kusur söz konusu olur. Müterafik kusur, Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş, kendisinin sebep olduğu hal-şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış olabilir. Ya da tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış olabilir. Bu durumda hâkim tazminat miktarını hafifletebilir.

Müterafik kusurun indiriminde her-somut-olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilir. Sonuca etkisi varsa bu uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir. Zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nun 52.maddesi uyarınca tazminattan indirim yapılması, öğretide ve Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş-yerleşmiş bulunmaktadır.

Somut olayda davacıların desteği motosiklette yolcu olup kask takıp takmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Otopsi raporunda ise davacıların desteğinin ölüm sebebi kafa travmasına bağlı olarak değerlendirilmiştir. Davalılar vekili, kask takılmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği savunmasında bulunmuştur. Bu itibarla, davalının savunması üzerinde durularak mahkemece desteğin müterafik kusurun varlığı ve indirim yapılması gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması gerekir. Müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Demek suretiyle tazminata ilişkin değerlendirmelerde kusur oranına göre bir değer belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Danışman Talep Edin