Türk EnglishFrançaisРусскийالعربية

Yaralamalı Trafik Kazasında Motorlu Kuryenin Tazminat Hakları Nelerdir?

Yaralamalı Trafik Kazasında Motorlu Kuryenin Tazminat Hakları Nelerdir?

Motorlu Kuryenin Yaralamalı Trafik Kazasında Tazminat Talepleri Nelerdir?

Motorlu kurye sektöründe pandemi süreci ile birlikte büyük bir artış yaşandı. Eve sipariş veya online alışveriş uzun zamandır hayatımızda olsa da; Covid-19 tedbirleri çerçevesinde uygulanan kısıtlamalar internet kullanımını oldukça artırdı. Özellikle eve kapanan kişiler her alışverişini online olarak yapmaya başladı ve zamanla bu durum bir alışkanlık oldu. Gelinen noktada artık market alışverişi bile eve sipariş olarak söylenmekte ve her gün yüzlerce kurye bu siparişleri teslim etmek için yollara düşmektedir. Kuryelik hizmetinde ise büyükşehirlerin trafiğinden kurtulmak için en iyi yol motorsiklet kullanmak olunca motorlu kuryelik sektörü şu anda tüm zamanların zirvesine çıkmış durumdadır.

Motorlu kurye sayısının bu kadar çok artması maalesef beraberinde meydana gelen trafik kazası rakamlarının artmasını da sebep oldu. İçişleri Bakanlığı’nın TBMM Dilekçe Komisyonu’na ilettiği trafik verileri bu durumu açıkça göstermektedir. 2019’da pandemi öncesi 39 bin 985 motosiklet kazaya karışırken, bu kazalarda 161 kişi hayatı kaybetti, 45 bin 60 kişi de yaralandı. Salgının tırmandığı 2020 yılında 40 bin 245 motosiklet kaza yaptı ve 167 kişi öldü, 44 bin 105 kişi de yaralandı. Salgının zirve yaptığı 2021 yılında ise kazalar da doruğa çıktı. 58 bin 855 motosiklet kazaya karıştı. Bu kazalarda 205 kişi yaşamını yitirdi, 63 bin 458 kişi de yaralandı.

Motorlu kurye sektörünün bu kadar büyüdüğü ve kazaların da eskiye nazaran çok arttığı günümüzde kuryelerin içinde olduğu kazalar da ciddi oranda yükselmiştir. Bu nedenle biz de bu yazımızda yaralamalı motorlu kurye trafik kazaları sonrasında kuryenin tazminat haklarını inceledik. Ölümlü motorlu kurye trafik kazalarına ilişkin tazminat taleplerini merak ediyorsanız lütfen bu konudaki makalemizi inceleyiniz.

Bursa motorlu kurye trafik kazası durumunda tazminat davası ile ilgili hukuki destek için Kurt Hukuk Bursa avukat ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.

Motorlu Kurye Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat Talebi

 1- Tedavi Giderleri:

Kaza sonucu yaralanan kurye, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı ve ilerde yapacağı tüm masraflarını isteyebilir. Bunun tıbbi tedavi ile sınırlı bölümüne “tedavi giderleri” ve eski sağlığına kavuşup yeniden çalışmaya ve günlük işlerini sürdürebilecek duruma gelinceye kadar yaptığı ve yapacağı tüm masraflara “iyileşme giderleri” denilmektedir. Yargıtay’ın artık yerleşik hale gelmiş kararlarında açıklandığı üzere, yaralanan kişi, olay gününden başlayarak tümüyle iyileşip yeniden çalışmaya ve günlük işlerini sürdürebilecek duruma gelinceye kadar yaptığı tüm tedavi ve iyileşme giderlerini zarar sorumlularından isteyebilecektir. Bunun için masrafların dava ve hatta hüküm gününe kadar yapılmış olması koşul değildir; gelecekte yapılması olası tedavi ve iyileşme harcamalarını da isteyebilir. Örneğin, tıbbi tedavi sonrasında, belli bir süre veya yaşam boyu bazı ilâçları kullanmayı ve bazı sağlık önlemleri almayı sürdürecekse ya da ilerde bir veya birkaç kez daha ameliyat olması gerekiyorsa, gelecekte yapacağı tüm masrafları da hesaplatıp hüküm altına aldırabilecektir. Çünkü tedavi ve iyileşme giderlerinin istenebilmesi için harcama yapılmış olması koşul olmayıp, gelecekte yapılacak masraflar da zarar kapsamındadır. Gene Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, tedavi ve iyileşme için yapılan masrafların dışında, kişinin iyileşmesi için ilerde yapılması zorunlu tedaviler ve henüz yapılmayan ameliyat masrafları, yaşam boyu kullanılacak ilâçlar, protez ve benzeri aygıtlar için yapılacak masraflar “gerçekleşmiş zarar” olarak nitelenmekte, uzman bilirkişi aracılığıyla bütün bunların hesaplatılıp hüküm altına alınması öngörülmekte; harcama yapılmadan da tedavi gideri istenebileceği kabul edilmektedir. Bütün bunların dışında, geçirilen kaza ve yaralanma, kişinin bir başka hastalığını tetiklemişse, örneğin kalp krizi geçirmesine, şeker düzeyinin artmasına, tansiyon yükselmesine, hemofili (kan durmazlığı) hastasının kan kaybının durdurulmasında güçlük çekilmesine neden olmuşsa, hastalığın normal seyri ve normal tedavisi dışında, kaza ile ilişkilendirilmek koşuluyla, fazladan yapılan tedavi masraflarının da istenebileceği, gerek öğretide ve gerekse Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Bu konuda bir Yargıtay kararında “Yaralanma hafif olmasına karşın, başka bir hastalığın artmasına neden olmuşsa, haksız eylem sorumluları, belli bir oranda tazminat ödemekle yükümlü olurlar” denilmiştir.

2- Kazanç Kaybı:

Beden bütünlüğü zarar görmüş olan kuryenin, olay sonrasında tedavi sürecinin sonuna kadar çalışmaktan mahrum kalması ve bu nedenle elde edebileceği geliri elde edememesinden doğan zararlar kazanç kaybı başlıklı tazminatı oluşturur. Bu dönem tedavi sonucuna kadar devam eder.

3- Çalışma Gücünün Azalmasından Ya Da Yitirilmesinden Doğan Kayıplar:

Çalışma gücünün azalması ya da yitirilmesi durumu karşımıza geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlik durumu olarak çıkmaktadır.

a- Geçici işgöremezlik durumu:

Kaza geçiren kuryenin, kalıcı sakatlık durumu söz konusu olmayıp, bir süre tedavi görmesi, iyileşinceye kadar çalışamaması ve bu yüzden iş ve kazanç kaybına uğramış bulunması “geçici iş göremezliktir”. Yargıtay kararlarında buna “mesleki işten kalma süresi” veya “çalışılamayan süre” denilmektedir. Yalnızca meslek sahipleri ve çalışıp kazanç elde etmekte olanlar değil, tedavi ve iyileşme süresince günlük işlerini yapamayanlar, örneğin kaza sonucu yaralanma nedeniyle kendi ev hizmetlerini bir süre yapamayan ev kadınları da “geçici işgöremezlik tazminatı” isteyebilirler. Hatta, trafik kazasında yaralanıp bir süre okuluna gidemeyen ve bu yüzden yıl kaybına uğrayan öğrenci de, çalışma yaşamına bir yıl geç atılacak olması nedeniyle gelecekteki kazanç kaybını tazminat olarak isteyebilir.

b- Kalıcı işgöremezlik durumu:

Adli Tıp dilinde, “kalıcı” bedensel zararlar, iki ana bölüme ayrılmaktadır: Organ yitimi ve Organ zayıflaması. Organ yitimi, genellikle el, ayak, kol, bacak, göz gibi organlardan birinin ya da birkaçının yitirilmesidir. Ayrıca iç organlar ile beş duyu da (görme, işitme, tatma, koklama, dokunma) organ sayılmaktadır. Organ zayıflaması, kişinin bedensel yapısını oluşturan organlardan birinin veya birkaçının işlevinin azalması veya büsbütün işlevsiz kalmasıdır. Bu gibi durumların varlığı halinde mağdur kişi yaşadığı kazanç kaybının tazminini yine talep edebilecektir.

Uygulamada kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi, tazminat gerektirdiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durumu ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi, zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.

4- Ekonomik Geleceğin Sarsılmasından Doğan Kayıplar:

Ekonomik gelecek, kişinin gelecekte elde edebileceği kesin veya muhtemel olan kazanç veya gelirinin oluşturduğu bir bütündür. Dolayısıyla kişinin mevcut durumuna bakılarak ilerde elde edebileceği ve yaşamını maddi anlamda sürdürebileceği tüm kazançlar ekonomik gelecek kavramına girmektedir. Ekonomik geleceğin sarsılması ise, kişinin gelecekte elde edebileceği bu gelir ve kazançlardan mahrum olması durumunda meydana gelen olumsuzluğu diğer bir ifadeyle zararı ifade etmektedir. Bu zararlar; gelecekte ortaya çıkan ve zarar görenin çalışma gücünde herhangi bir azalma olmasa dahi, geleceğini ekonomik anlamda olumsuz etkileyen zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması kavramı geniş bir çerçevede değerlendirilmelidir. Kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması için meslek sahibi olması şart değildir. Bugün yerleşik içtihatlarla bedensel bütünlüğü ihlal edilen bir kadın için evlenme şansının azalması kapsamında değerlendirme yapılarak ekonomik geleceğin sarsıldığı ve bu zararın tazmin edilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Yine okul çağında olan çocukların hatta ceninin bile ekonomik geleceğinin sarsılması mümkündür. Ekonomik geleceğin sarsılması için kişinin işini kaybetmesi de şart değildir. Zarar gören mesleğine devam etse bile; atama, meslekte yükselme, daha iyi bir işte çalışma gibi gelecekteki mesleki faydalardan mahrum kalması da ekonomik geleceğin sarsılması anlamına gelir.

Bursa yaralamalı motokurye trafik kazası tazminat davası başvuru veya detaylı bilgi edinmek adına Kurt Hukuk Bursa avukat ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

 

Motorlu Kurye Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Manevi Tazminat Talebi

Manevi tazminatın bir tanımı yapılmamıştır. Kuşkusuz bu da maddi tazminat gibi “zarar” kavramı içerisinde yer alması gereken bir tazminat türüdür. Maddi zarar genellikle “malvarlığında eksilme” olarak tanımlandığına göre, manevi zararı “kişi varlığında eksilme” (TBK.56, BK.47) ve “kişi haklarına zarar verme” (TBK.58, BK.49) olarak niteleyebiliriz.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi 1.fıkrasında “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir” denilmiştir. Bu düzenlemeden yola çıkarak, meydana gelen trafik kazası sonrasında yaralanan motorlu kurye, yaşadığı olay nedeni ile maruz kaldığı acı, üzüntü, elem ve kederden dolayı veya psikolojisinin olumsuz etkilenmesi sebebi ile manevi tazminat talep edebilecektir. Bunun yanında bedensel zararlar nedeniyle manevi tazminat istenebilmesi için, kişinin geçici veya kalıcı beden gücü kaybına uğraması, bedeninde bir eksilme meydana gelmesi şart ta değildir. Hatta geçirdiği kazayı yara almadan atlatmış olması durumunda dahi manevi tazminat isteyebileceği Yargıtay kararlarıyla kabul edilmiş; bu kararlarda “Davacının beden gücü kaybı olmasa bile, sinir bozukluğu ve ruh bütünlüğünün ihlali nedeniyle manevi tazminata hükmedilmelidir. Maluliyet oranı %0 (sıfır) olsa dahi, iş kazası sonucu oluşan rahatsızlık nedeniyle üzüntü ve elem duyulacağı, vücut bütünlüğünün zarara uğraması, ruh bütünlüğünün ihlali, sinir bozukluğunun oluşması kaçınılmaz olduğundan, manevi tazminata karar verilmelidir” denilmektedir.

Bursa kurye avukatı veya Bursa kurye tazminat davası için iletişime geçerek detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Danışman Talep Edin